2030'a kadar doğal kaynaklar için alternatif çözümler bulunmalı

2030'a kadar doğal kaynaklar için alternatif çözümler bulunmalı

Vakıf Katılım

Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını etkilerinin her alanda ciddi biçimde hissedilmesi, gelecek dönemin öncekinden oldukça farklı olacağı sinyalini veriyor. Doğal kaynakların tükenme tehlikesi, dünyadaki şirket ve bireysel tasarımcıların yeni ve geliştirilmiş çevre dostu tasarımlar bulmak için şimdiden büyük yatırımlar gerçekleştirmesine yol açıyor.

 

Kurulduğu günden bu yana Türkiye'de fikri ve sınai mülkiyet hakları alanında sektör liderliğini koruyan Destek Patent’in de dahil olduğu, WIPO Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü tarafından Dünya Patent Günü kapsamında yayınlanan rapora göre; yaşadığımız dünyanın ve gelecekte bizi bekleyen güçlüklerin bir anlamı var.  Sürekli artan dünya nüfusu artık doğal kaynakların ve imkânların sonuna yaklaştı. Rapor, inovasyon ve inovatif buluşları destekleyen sınai mülkiyet haklarını bugün yapılacak seçimlerin yarını şekillendireceği görüşü ile yeşil bir gelecek yaratma çabalarının merkezine koyuyor. WIPO Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün sloganı ise: “Dünya bizim evimiz. Onu korumalıyız”

2030 yılına kadar doğal kaynaklara alternatif çözümler bulunmalı

Artan küresel nüfusla, gıda talebinin 2030 yılına kadar yüzde 35 artması bekleniyor. Kovid-19 durumunun tedarik zincirleri üzerindeki mevcut küresel etkisi, birçok ülkeyi aksamalara açık hale getirdi. Bunun yanı sıra küresel yenilenebilir enerji arzı yüzde 15 civarında. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) , 2018 Küresel İnovasyon Endeksi'ne göre, küresel enerji talebinin 2040 yılına kadar yüzde 30 oranında artması bekleniyor. Sadece yenilenebilir ürünleri ve onu teşvik eden sinai hakların geliştirilmesi sayesinde enerji ihtiyacını karşılamak için gerekli temiz enerji sistemlerini geliştirebilmek, sera gazı emisyonlarını azaltmak, ekonomik büyümeyi teşvik etmek mümkün.

Tüm dünyada yeşil inovasyon sonucu ortaya çıkan 2019 uluslararası patent başvuru araştırmasına göre tüm yeşil patent başvurularının yüzde 76'sı; Japonya, Çin, ABD, Almanya ve Kore Cumhuriyeti tarafından gerçekleştirildi. Çin ulaşım teknolojilerinde özellikle son yıllarda yeşil patent başvurusunda dünya lideri oldu. Bütün dünyada yeşil teknolojide düşüşler yaşanırken Uluslararası Patent Sınıflandırması (IPC) Yeşil İnovasyon verilerine göre taşımacılık sektöründe yüzde 14 oranında artış kaydedildi. Bu artışa demiryolu taşımacılığı elektrik ve hibrit araç kullanımı ve insan gücüyle kullanılan araçların tercih edilmesi alanında yapılan inovasyonlar etki etti.

“Çevresel sürdürülebilirliği bir öncelik haline getirmeliyiz”

Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: “Bugün, küresel yenilenebilir enerji arzı yüzde 15 civarında. 2018 Küresel İnovasyon Endeksinde belirtildiği gibi: 2050 yılına kadar dünyaya yenilikçi enerji verilmesi; dünyanın birincil enerjisinin yüzde 85'inin güneş, rüzgar ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir kaynaklardan gelmesi gerekiyor. Bunu başarmak için, enerjiyi nasıl ürettiğimiz, depoladığımız, dağıttığımız ve tükettiğimiz hakkında dikkatlice düşünmemiz gerekir ve tüm sektörlerin daha enerji verimli ve yeşil olmasını sağlayan yenilenebilir enerji teknolojilerinin hızlı gelişimini ve dağıtımını destekleyen politikalar uygulamamız gerekir. Ancak bu hedefe ulaşmak için harekete geçmemiz gerekiyor. Çevresel sürdürülebilirliği bir öncelik haline getirmeliyiz; bu, gelecekteki refahımızın temel taşıdır. Ulusal inovasyon ekosistemlerine yatırım yapmamız ve daha parlak, daha yeşil, düşük karbonlu bir geleceğe geçiş için ihtiyaç duyduğumuz teknolojilerin, ürünlerin ve hizmetlerin geliştirilmesini ve dağıtımını destekleyen etkili fikri mülkiyet sistemlerine geniş erişim sağlamamız gerekiyor.

“Daha yeşil bir gelecek için etkili fikri mülkiyet sistemlerine erişim sağlamalıyız”

Küresel kriz ve pandemi dönemi doğaya çok iyi bakılmadığını gösteren birçok örneği hayatımıza getirdi. Bu nedenle en hızlı şekilde harekete geçilmesi ve çevresel sürdürülebilirliğin bir an önce önceliklendirilmesi ve ulusal inovasyon ekosistemlerine yatırım yapılarak; daha yeşil, düşük karbonlu bir geleceğe geçiş için ihtiyaç duyduğumuz teknoloji, ürün ve hizmetlerin geliştirilmesini ve dağıtımını destekleyen etkili fikri mülkiyet sistemlerine erişim sağlamamız gerekiyor. Yenilikçi ürün ve ambalaj tasarımı, karbon emisyonlarının azaltılmasında ve iklim acil durumunun ele alınmasında büyük rol oynamaktadır. Dünyanın dört bir yanındaki birçok şirket ve bireysel tasarımcı, yeni ve geliştirilmiş çevre dostu tasarımlar bulmak için şimdiden büyük yatırımlar yapıyor. Bunlar, daha verimli hizmet sunmak amacıyla ticari mamul haline getirilen yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir veya geri dönüştürülmüş malzemelerdir. Türkiye’de de yeni nesil teknolojik gelişmeleri görüyor ve örneklerinin artmasını diliyoruz.”


Hibya Haber Ajansı