Zayıflık etkisini sürdürüyor

Zayıflık etkisini sürdürüyor

Vakıf Katılım

Fed toplantısından çok yeni bir bilgi çıkmamış olsa da ortaya koyulan tablonun aşağı yönlü risklerin yüksek olduğuna işaret etmesi halihazırda kısa vadeli doygunluk seviyesine ulaşmış olan piyasaların satış baskısına maruz kalmasına neden oldu. Ayrıca ABD’de virüsün etkisini artırmaya başladığını gösteren rakamlar da ekonominin yeniden açılma sürecinin tehlikede olduğuna yönelik algı yaratarak baskıyı artırdı. Haftanın son işlem gününe girerken kırılganlık sürüyor olsa da piyasaların satışlar karşısında ne derece direnç gösterebileceğini izleyeceğiz. Makroekonomik veri tarafında ise yurtiçinde cari işlemler dengesi ve sanayi üretimi rakamlarını takip edeceğiz. Nisan ayında cari işlemler dengesinin 4,2 milyar dolar açık vermesi beklenirken aynı dönemde arındırılmamış sanayi üretiminin ise yıllık bazda %23 geri çekildiği tahmin ediliyor. Ancak piyasaların veri odaklı hareket etmesini beklemiyoruz.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul satış baskısına karşı direncini korumaya çalışıyor. FOMC toplantısının ardından küresel piyasalar belirgin şekilde baskı altında kalırken bu durum kaçınılmaz olarak Borsa İstanbul’un da zayıf bir görünüm sergilemesine neden oldu. Ancak yurtdışı ile kıyasladığımızda dün içeride oluşan tablonun çok daha dirençli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Öyle ki, endeks satışları ağırlıklı olarak 109 binin üzerinde karşılarken kapanışı da bu seviyenin üzerinde yapmayı başardı. Haftanın son işlem gününde ise 108 binin üzerinde kalınması durumunda endeksin gelecek haftaya daha ılımlı bir zeminde başlaması beklenebilir.  

EUR/USD 1,13’ün altına sarkıyor. Fed’in yaklaşık iki buçuk sene boyunca faizlerde herhangi bir değişiklik öngörmüyor oluşu parite açısından şartları anlamlı şekilde iyileştirirken 1,14’e doğru potansiyel yarattığını görüyoruz. Risk iştahındaki sert düşüşün yatırımcıları yeniden dolara yöneltmesiyle bu seviyenin üzerinde henüz kalıcı bir değer kazanımı gerçekleşmemiş olsa da mevcut konjonktürün bu yönde güçlü bir zemin yarattığını söylemek mümkün. Dolayısıyla risk iştahının normal seyrine dönmesi ile birlikte önümüzdeki günlerde paritede daha güçlü fiyatlar görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır. Satışlar 1,12’nin üzerinde karşılandıkça teknik tarafta da önemli bir bozulma olmayacağını düşünüyoruz.

6,80’in kırılmasıyla TL’de zayıflık arttı. Fed toplantısının ardından dolar endeksinin küresel ölçekte değer kaybetmesine karşın USD/TL’nin daralan risk iştahının ve diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinde artan satış baskısının etkisiyle 6,80’i belirgin şekilde aştığını görüyoruz. Uzun bir süre 6,70-6,80 banında işlem gören kurun söz konusu bandı hangi yöne doğru kırarsa o yöne doğru hareket etme potansiyelinin artabileceğine sıklıkla dikkat çekmiştik. Dolayısıyla bu bölgede kalınmasının teknik açıdan yukarı yönlü risk yarattığını söylemek mümkün. Diğer taraftan Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS priminin ise daha fazla geri çekilmekte zorlandığını görüyoruz. Bu da ister istemez TL’nin güç kazanmasını zorlaştıran bir unsur olarak çalışıyor.

Ons altın kazanımlarını koruyor. ABD’de iki yılı aşkın süre için faiz artırımının beklenmemesi portföylerde altın tutmanın maliyetini hafifleteceğinden altın açısından lehte bir zemin yaratıyor. Buna risk iştahındaki belirgin geri çekilmenin de eklenmesi ile altının ons fiyatı 1730 doların üzerini test etmeye başladı. Her ne kadar değer kazanımları şimdilik bu seviyenin üzerinde kalıcı olamasa da altın açısından koşulların lehte kalmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla geri çekilmelerin 1720 doların üzerinde karşılanması durumunda teknik görünümün iyimser tarafta kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

 

Kaynak ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı