Haziran ayı yoğun başlıyor

Haziran ayı yoğun başlıyor

Vakıf Katılım

Haziran ayına girerken ABD ile Çin arasındaki gerilimin beklendiği kadar sert bir zeminde ilerlememesi piyasalar üzerindeki baskıyı hafifletmiş görünüyor. ABD’deki protestolar ise değerli metaller dışında genele yayılan önemli bir etki yaratmış değil. Küresel ekonomilerin yeniden açılmaya başlaması ile birlikte piyasalar ekonomilerdeki normalleşme sürecine odaklanırken bu hafta ABD’den gelecek olan ISM imalat endeksi ve istihdam rakamları ekonomideki son duruma ışık tutacak. Verilerin Mayıs ayına ait olduğunu düşünürsek piyasaların bir kez daha zayıf bir tablo ile karşılaşması şaşırtıcı olmayacaktır. Kaldı ki ikinci çeyrekte verilerin kötü geleceğinin farkında olan piyasalar daha çok normalleşemeye odaklandığı için zayıf verilerin yaratabileceği baskının asgari düzeyde kalacağına inanıyoruz.

İçeride ise haftanın ana gündem maddesini TÜFE rakamı oluşturuyor. Nisan ayında baz etkisinin de lehte olmasının katkısıyla 12 aylık enflasyon %10,94’e gerilemişti. Sınırlı da olsa baz etkisinin bir kez daha lehte olması nedeniyle Mayıs ayında daha düşük bir rakam görmeyi bekliyoruz. Kaldı ki, Foreks anketi de aylık bazda %0,80 yıllık bazda ise %10,78’e işaret ediyor. Tarihsel ortalamalar ile geçen yıl gerçekleşen rakamları kıyasladığımızda enflasyonun yılın geri kalanında yatay/aşağı yönlü bir eğilim sergileme potansiyelini yüksek buluyoruz.

Moody’s’in ise Cuma günü Türkiye’nin kredi notu ve görünümüne ilişkin güncelleme yapması bekleniyor. Hatırlanacağı gibi kurum en son Haziran 2019’da Türkiye’nin kredi notunu Ba3’ten B1’e düşürmüş görünümünü ise negatif olarak korumuştu.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul Mayıs’ı bu kez pozitif tamamladı. Bayram tatili nedeniyle kısa olan haftada güçlü bir performans sergileyen BIST-100 endeksi son işlem gününde durgun bir performans ortaya koysa da haftayı %2,5’e yakın değer kazanımı ile tamamladı. Endeks böylece tarihsel olarak en zayıf aylarından biri olan Mayıs’ı %4,4 değer kazanımı ile kapatmayı başardı. Endeks son on Mayıs’ın sekizini eksi bölgede kapatmıştı. Haziran ayına girerken ise ABD ile Çin arasındaki gerilimin beklendiği kadar sert bir zeminde ilerlememesi piyasalar üzerindeki baskıyı hafifletmiş görünüyor. Ay içinde özellikle ekonomilerin yeniden açılmasına yönelik sürecin hisse senetlerinin performansında belirleyici unsur olarak çalışmasını bekliyoruz. Bu noktada üçünü çeyrekten itibaren toparlanma beklendiği için zayıf verilerin yaratabileceği baskının limitli kalacağını düşünüyoruz. Teknik açıdan ise endeksin 104.500 seviyesinin üzerinde tutunmasını pozitif bulurken 106.000 ve 107.500 seviyelerini sonraki hedefler olarak görüyoruz.

EUR/USD ECB toplantısına ilişkin beklentilerle güçlü seyrediyor. Hatırlanacağı gibi ECB Mart ayında PEPP programı çerçevesinde 750 milyar EUR, APP programı çerçevesinde ise aylık 20 milyar EUR alımlara ek olarak 120 milyar EUR büyüklüğünde paketler açıklamıştı. Açıklanan paketlerin henüz sınırlı bir kısmı kullanıldı. Ancak PMI başta olmak üzere bölgeden gelen öncü verilerin tarih dip seviyelere gerilemesi ve enflasyonun hedefin ciddi şekilde altında seyretmesi özellikle PEPP programına ilaveler yapılabileceğine işaret ediyor. Bunun yanında ECB’nin yapacağı alımların süresinin uzatılmasının da gündeme gelebileceğini düşünüyoruz. Bütün bunlar EUR’nun en azından toplantı gününe kadar dolar karşısında daha iyi bir performans sergilemesini sağlayabilir.

USD/TL yeni haftaya da 6,80’in üzerinde başlıyor. Dolar karşısında 6,80’in altını test ettiği dönemlerde yeteri kadar momentum kazanmayı başaramayan TL, kısa vadeli teknik göstergeler arasındaki uyumsuzluğa da paralel olarak 6,84’ün üzerini gördü. Göstergelerin yeniden aynı yönde hareket etmeye başlaması TL üzerindeki baskının hafiflemesini sağlayabilir. 6,80’in üzerinde kalınması durumunda teknik açıdan kurda yukarı yönlü riskler geçerli kalmaya devam edeceği için böyle bir senaryo TL açısından şartları zorlaştırabilir. Dış finansmana ilişkin olası haber akışını ise kurun görünümünde belirleyici unsur olarak görmeye devam ediyoruz.

Öte yandan TCMB bugün PPK özetlerini açıklayacak. 21 Mayıs’ta faiz oranlarında 50 baz puan indirim yapan TCMB net bir mesaj vermese de toplantı sonrasında yayımlanan metinde ölçülü faiz indirimlerine kapıyı açık bırakmıştı. Özetler TCMB’nin attığı adımın arkasında yatan nedenlere ilişkin daha fazla detay verebileceği için takip edilecektir. Ancak yeni bir mesaj verme ihtimali düşük olan tutanakların piyasa etkisinin asgari seviyede kalacağını tahmin ediyoruz.

Ons altın artan riskler ile destek buluyor. Hafiflemiş olsa da ABD ile Çin arasındaki Hong Kong gerilimi yatırımcıları temkinli olmaya iterken altının ons fiyatının geçtiğimiz haftayı 1720 doların üzerinde kapatmasını sağladı. Yeni haftaya girerken ise altında ABD’deki protestoların etkisini görüyoruz. Protestoların güvenli liman arayışını artırması ile birlikte yatırımcılar bir kez daha değerli metallere yönelmesi ons altını 1740 doların üzerine taşıdı. Teknik göstergeler pozitif sinyaller verirken 1765 dolara kadar kısa vadede çok önemli bir engelin olduğunu söylemek zor. Ancak teknik görünümden ziyade risk iştahının genel seyrinin, ABD-Çin ilişkilerinin ve ABD’deki protestoların kısa vadeli performansta belirleyici olacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla teknik görünüm lehte olsa da haber akışının her iki yöne doğru da volatilite yaratabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.

 

Kaynak ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı