FED’İN vereceği mesajlar izlenecek

FED’İN vereceği mesajlar izlenecek

Vakıf Katılım

Korona virüsün finansal piyasalar üzerinde yarattığı etkiyi hafifletmek için faiz oranlarını %0-0,25 bandına çeken Fed’in Nisan ayı toplantısı bugün TSİ 21.00’de sonuçlanacak. Krizle mücadele çerçevesinde halihazırda büyük ölçekli likidite enjeksiyonları yaptığı için Fed’in yeni bir adım atması beklenmiyor. Kaldı ki, ilk haftalardaki tedirginliği üzerinden önemli ölçüde atmış göründüğü için piyasaların da şimdilik ek bir desteğe çok fazla ihtiyaç duyduğunu söyleyemeyiz. Ancak yine de Fed’in resesyonu ne derece derin gördüğü, sunulan likidite ve kredi imkanlarını nasıl değerlendirdiği ve gerekmesi halinde ne tür ek tedbirler alabileceğine yönelik sinyaller yakından izlenecektir.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul yukarı yönlü eğilimini koruyor. Her ne kadar korona virüsü ekonomileri baskı altında tutmaya devam etse de ekonomik aktiviteyi de negatif etkileyen tedbirlerin giderek hafifletileceği beklentisi ve normalleşmeye doğru gidiş hisse senetlerine yönelimi canlı tutuyor. Bu kapsamda yaklaşık 1,5 ay sonra 100 bin seviyesinin üzerinde kapanış yapmayı başaran BIST-100 endeksinde bu seviyenin üzerinde kalındıkça 104.500 seviyesinin bir sonraki hedef olarak kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Öte yandan Borsa İstanbul’da ilk çeyrek bilanço sezonu sürerken aşağıda bu hafta açıklanması beklenen sonuçlara ilişkin net kâr beklentilerimizi görebilirsiniz.

29 Nisan – Ereğli (Ünlü Menkul: 711 mln TL)

29 Nisan – Garanti (Ünlü Menkul: 1,930 mln TL)

29 Nisan – Tofaş (Ünlü Menkul: 346 mln TL)

29 Nisan – Turkcell (Ünlü Menkul: 800 mln TL)

30 Nisan – TSKB (Ünlü Menkul: 165 mln TL)

30 Nisan – YKBNK (Ünlü Menkul: 1,037 mln TL)

EUR/USD ivme kazanmaya çalışıyor. Küresel risk iştahındaki iyileşme sinyalleri paritenin 1,0750 desteğinin üzerinde tutunduktan sonra yönünü yukarı çevirmesini sağladı. İlk sinyaller bu yönde eğilimi çok fazla teyit etmese de bu ivme kazanımının pariteyi 1,09’un üzerine taşıyıp taşıyamayacağını izleyeceğiz. Bugün açıklanacak makroekonomik verilerin önem derecesinin yüksek olması ise daha hareketli bir EUR/USD görebileceğimize işaret ediyor. Bu noktada Almanya’dan gelecek olan TÜFE rakamı yarınki Euro Bölgesi verisi için gösterge niteliğinde olduğundan paritede volatilite yaratma potansiyeli taşıyor. Ancak parite açısından günün en önemli verisinin ABD’den gelecek olan 1Ç20 GSYH rakamı olduğunu düşünüyoruz. Verinin %4’e yakın bir daralmaya işaret etmesi bekleniyor. Daha derin bir daralma sonraki çeyreklere ilişkin beklentileri aşağı çekeceği için ilk etapta dolar üzerinde baskı oluşturabilir.

TL direncini korumaya çalışıyor. Son dönemde görmeye alıştığımız üzere TL dolar karşısında diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışarak işlem görmeye devam ediyor. Bu kapsamda kurun 7,00 sınırında kalmaya devam ettiğini görüyoruz. Bu seviyenin üzerinde kapanışlar görülmesi halinde TL üzerindeki baskının artması söz konusu olabilir. Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS primi 600 baz puanın altına inmiş olsa da göreceli olarak hâlâ yüksek seviyelerde bulunması yatırımcıların TL’ye henüz çok sıcak bakmadığını gösteriyor. Bu noktada küresel risk iştahının seyri görünümü iyileştirebilecek yegâne konu başlığı olarak öne çıkıyor. Ekonomilerin yeniden açılmaya başlaması ve küresel risk iştahının destek bulması durumunda TL üzerindeki baskı hafifleyebilir.

Hazine Nisan ayı borçlanma programını tamamladı. Nisan ayında 20,6 milyar TL’lik iç borç servisine karşılık toplam 30 milyar TL’lik iç borçlanma yapmayı planlayan Hazine dün 2 yıl vadeli sabit kuponlu tahvilin yanı sıra 6 ay ve 3,5 yıl vadeli kira sertifikası ihraçları ile Nisan ayı borçlanma programını tamamladı. 2 yıl vadeli tahvilde ROT dahil borçlanma tutarı 3,4 milyar TL olurken kira sertifikaları ile sırasıyla 5,7 milyar TL 9,5 milyar TL borçlanıldı. Hazine böylece Nisan ayını hedefin iki katından da fazla borçlanarak tamamlamış oldu.

Ons altın 1700 doların üzerinde tutunmaya çabalıyor. 1690 dolara doğru geri çekilmesine karşın risk iştahının hafta başına kıyasla ivme kaybetmiş olması altının kısmen güç kazanmasını sağladı. Ancak kısa vadede 1715 doların aşılamaması durumunda teknik göstergeler geri çekilme eğiliminin devam edebileceğine işaret ediyor. Dolaysıyla göstergelerdeki zayıflığın henüz sona erdiğini söylemek zor. Artan likidite koşulları lehte bir durum yaratmaya devam ediyor olsa da risklerin hafiflemesi ve ekonomilerin yeniden açılması durumunda azalması muhtemel güvenli liman ihtiyacı altına güç kaybı olarak yansıyabilir.


Kaynak:Ünlü Menkul
Hibya Haber Ajansı